10 Şubat 2017 Cuma

Halka 3


Selam

Aslında 1 günde önce olsa halka filmine gittim fakat önce Karanlığın Elli Tonunu yazdım. Çünkü beklerken ayları günleri ve saatleri saydığım bir filmdi. 

Filmimize gelecek olursak bence standart bir korku filmiydi bana soracak olursanız korkudan çok gerilim/gizem türünde bir filmdi.



Serinin 3. filminde kısa bir vardır ve bu filmi izleyenlere bir arama gelir ve 7. gün ölürler.

Filmin asıl başladığı yerse iki sevgili vardır. Erkek olan üniversiteye başka şehre gider. Kız arkadaşıyla her gün skype görüşürler bir süre sonra ulaşamaz ve peşine gider. Ve en sonunda çocuğun kız arkadaşı da izler bu kısa filmi fakat bazı farklılar vardır. Kızımızdan başka kimseye gözükmeyen. Ve Samara'mızı keşfetmeye başlarlar.

Bana soracak olursanız güzel bir filmdi. İzlemenizi tavsiye ederim.

Fakat ben Türk korku filmlerini daha çok sevenlerdenim.

Sare
instagram: yasamelodisi

Karanlığın Elli Tonu

Selan arkadaşlar

Aylardır beklediğim gün geldi çattı sonunda ve ben de Karanlığın Elli Tonuna gittim... İlk seansa giremesem de ikinci seansa girdim arkadaşlar.

Aylardır beklediğime değdi mi diye soracak olursanız bence evet değdi.

Filmin bir çok sahnesi okurken tam hayal ettiğim gibiydi. Balo olsun Christian'ın doğum günü partisi, Laile'nın ortaya çıkışı helikopterde sorun çıkması vs (Kitabını okumayanlar için spoi vermiş olabilirim bunun için şimdiden özür dilerim).

Ama şunu da demeden geçemeyeceğim çok sevgili Christian'ımızın yaşamış olupta değinilmediği bir çok yer var.

Bunların dışında gayet güzel bir filmdi... İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

İyi seyirler


Bu da en sevdiğim sahnelerden sadece biri...



2 Şubat 2017 Perşembe

Tutamıyorum Zamanı


                                                   konumuzun şarkısı bu olsun mu ki?


Herkese yeniden koccaman merhabalar;)

Yeni bir yazıyla karşınızdayım. Açıkça söylemem gerekirse belli bir konum yok bugün yazmak için sadece içimi dökmek istedim.
Hepimiz bazen duygusal dönemlerden geçeriz. Acımızı, mutluluğumuzu, sinirimizi, neşemizi daha yoğun yaşadığımız dönemlerden... 
İşte bende tam böyle bir dönemden geçiyorum. Acımı, sinirimi, mutluluğumu, neşemi en doruk noktasında yaşıyorum. Çoğu yönden bu yazım bir öz eleştiri olacak büyük ihtimalle. Öncelikle size tavsiyem kendinizle barışık olup hatalarınızı kucaklayıp kendinizi eleştirmeyi başarın! 
Evet başarın diyorum çünkü bir insanın en büyük başarısı da kendini eleştirebilme yeteneğidir. 
Sanki öz eleştiriden çok kendimi övmüş gibi oldum ama dedim ya kendinizi eleştirseniz de sevin kendinizi yeri geldiğinde övün kendinizi çünkü hiç kimse mükemmel olmadığı gibi bizi kendimizden çok kimse sevemez.k
Gel gelelim benim kendimi eleştirmeme...
Benim hayatım boyunca en büyük hatam zamanımı doğru değerlendirememek oldu. 
Hayatınızı düzene sokun inanın bana daha mutlu olabileceğinizi göreceksiniz.
Ben zamanımı hep boşa harcadım. Kendimi geliştirmek yerine hep kolaya kaçtım. Amaan sonra yaparım kaçmıyorum ya! sözüyle bütünleşip gün bitince de Eee ne olmuş bugünün bir de yarını var derdim. Hayatın size verdiği ve sizden çaldığı en önemli şeydir ZAMAN. 
Bu yazıyı yazıyorum çünkü bu yazıyla beraber hayatıma yeni bir yön çizmeye başlayacağım.
Bu yazıda benim kendime verdiğim sözüm olacak. İnstagram hesabımız ise kanıtım. 
Her şeyi yapabilen insanları her zaman çok kıskanırım ve çok özenirim. En büyük sorumsa nasıl yani bir günde bir insan nasıl bu kadar çok şeyi yapabilir ?
Sizde aynı soruyu soruyor musunuz merak ediyorum çünkü aslında cevabı çok basit. B u insanlar zamanlarını tembelliğe harcayacaklarına yararlı şeylere harcıyorlar. E bu soruyu soran bizler bunu yapamaz mıyız?! Bal gibi de yapabiliriz!! 
Bunu yaparken yalnız hissediyorsanız eğer unutmayın yalnız değilsiniz! Etrafınızda sizin gibi bir sürü insan var. Yani en güzel bu yazıyı yazan ben değil miyim? Bende tembelim ben de hayatımı düzene koyamıyorum. Hatta ve hatta ben daha kötü durumdayım çünkü ben böyle olduğumun uzun süredir farkındayım.Bu durumu değiştirebilecek çok güzel fırsatlarım oldu. Ama yapamadım. Korktum... Gelecekten, büyümekten, insanlardan...
Hayat yaşadığımız sistem içinde gerçekten çok zor. Ben buyum diyip işin içinden sıyrılamıyosunuz. Toplum buna izin vermiyor. Ama ben bu hayatı böyle yaşamak istemiyorum gezmek dolaşmak, arkadaşlarımla vakit geçirmek, yatıp bol bol uyumak... örnekleri arttırabilirsiniz cevapsa aynı kalacaktır. O da nedir sizce? Bence hayat senin ona verdiğin değer kadar sana güzellik sunar. Cevap basit ama hayat zor herkes eşit değil bunu yargılamak,sorgulamak ve kah be kader demek var ama unutmayın her türlü şuan bu sistemde yaşıyoruz. Belki bir gün bu sistem de değişebilir ama insanız ve belki biz o zamanları göremeyeceğiz ya da o zamanları yaşamak için çok yaşlı olacağız kim bilir.. 
Arkadaşlar uzun lafın kısası yarınımız belli değilken yarından korkmak ve bugünü bile güzel yaşayamamamız neden? 
Herkesin hayatını mutlu ve sağlıklı yaşaması dileğiyle...

Bu arada yalnız değilsiniz derken ciddiydim ben bu yolculuğa arkadaşlarımla birlikte ve bu yazıyla birlikte bir umut benim gibi olan insanlarla yeni bir düzen kurmak istiyorum hayatımıza. 
Benimle bu süreçte birlikte olmak isterseniz,
instagram hesabımız yasamelodisi
ayrıca tabi ki bize istediğiniz her yerden ulaşabilirsiniz.. :)
  
                
                                                                                                 Beyza